KATMA DEĞER NEDİR?
NEDEN ÖNEMLİDİR?
Günümüzün
herkesten fazla söz sahibi olan, gelişmiş, kalkınmış ülkeleri bu güçlerini neye
borçlu? Türkiye’den, Azerbaycan’dan, İran’dan, Güney Afrika’dan ya da Brezilya’dan
farklı ne yapıyorlar? Hiç şüphesiz ki doğru cevap katma değerli teknolojik üretim.
Bu ülkeler çağın en ileri teknolojisini üretiyorlar ve bu ürünleri satabilmek
için insanların peşinde koşmuyor ve ya kapı kapı gezmiyorlar. Tam tersine bütün
dünyada insanlar bu katma değerli ürünleri almak için aylar öncesinden sıraya
giriyor. Herkes katma değerli dediğimiz ürünleri üzerindeki fiyat etiketine
bakmaksızın satın alıyor. Bir ülkenin gelişmiş ekonomiye sahip olmasının yolu buradan
geçiyor.
Katma
değer deyince aklımıza girdi ve çıktı arasındaki fark gelmelidir. Yani bir ürün
üretilmesi için harcanan para ile o ürünün satıldığında elde edilen para ne
kadar fazlaysa bu ürün o kadar katma değerli diyoruz. Ama bu olaya sadece para
açısından bakmak eksiklik olur. Katma değerli üretimin sağladığı getiri paradan
çok daha fazlasıdır.
Katma
değerli ürünler yükte hafif, pahada ağır özellik gösterirler. Şuan Türkiye'nin
ihraç ettiğimi malların bir kilosu 1,5 $ etmekte. Bu veri Almanya için 4 $,
Japonya için 3,5 $ ve Güney Kore için 3 $ seviyesinde. Artık ülkeler ihracatını
değil, ihraç ettiği malların birim kilogram başına düşen getirisini arttırmaya
çalışmaktadırlar. Eğer güçlü ekonomiler arasına girmek istiyorsak ülkece
yapmamız gereken ihracatın kilogram fiyatını arttırmaktır. Bunun yolu da katma
değerli ürünleri üretmekten geçmektedir. Buna örnek olarak pek çok şey ürünü
sayabiliriz. Bir harici hard disk aldığımızda ortalama 150 lira veriyoruz. Küçücük
bir kutudan bahsediyoruz. Bir de 150 lirayla patates aldığımızı düşünelim. 150
liralık teknolojik bir ürün ile patatesi ağırlık olarak karşılaştırdığımızda
katma değerin ne olduğu ve ne kadar önemli olduğu biraz daha anlaşılmıştır
umarım.
Katma
değer sadece sanayide var olan bir olgu olarak düşünülmemelidir. Tarımda,
hayvancılıkta, sporda, inşaatta, tekstilde yani ekonominin hemen her alanında
katma değerli üretim yer edinmiştir. Dünyanın ikinci tarım ihracatçısı, Konya
büyüklüğünde toprağa sahip olan Hollanda başarısını katma değerli ürünler üretmeye
borçludur.
Yüksek
katma değer yüksek teknolojiden geçmektedir. Teknolojik açıdan geri kalmış bir
ülkenin katma değerli ürünler üretip satması hayalden öteye gidemez. İleri
teknoloji ise ülke için AR-GE çalışmaları sonucu elde edilebilecek bir şeydir.
AR-GE faaliyetlerine yeteri
miktarda kaynak ayrılmaz ve bu konu önemsenmezse
teknolojik gelişim sağlanamayacaktır. Asya’da Çin, Japonya ve Güney Kore AR-GE
faaliyetlerinde başa çekmektedir. Çin 2009 yılında AR-GE’ ye 154 milyar $ kaynak
ayırmış ve Çin’de bu alanda faaliyet gösteren kişi sayısı bir milyonu
bulmuştur. Türkiye is AR-GE harcamasını 8,7 milyar $ dolar olarak
gerçekleştirmiştir. Asıl kıyaslama verisi AR-GE harcamalarının GSYİH’ye oranı
resmi daha net görmemizi sağlamaktadır. bu veri incelendiğinde Güney Kore %3,36
oranına sahip çıkmakta ve bu oranla da dünyada birinci sırada bulunmaktadır.
Türkiye’de is aynı olan 2010 yılı için %0,80 çıkmaktadır. Bu oran dünya
ülkeleri arasında oldukça geride kaldığımız anlamına gelmekte. AR-GE’nin nihai
amacı olan patent alma sayıları incelendiğinde ise yine durum ülkemiz açısından
çok parlak gözükmemektedir. Karşılaştırmak açısından 2011 verilerini
incelediğimizde Çin’in o yıl 172.000, Güney Kore'nin 94.000; Rusya, Hindistan
ve Brezilya'nın her birinin 30.000 adet patent aldığını görüyoruz. Türkiye'nin
ise 2011 yılında aldığı patent sayısı toplam 988. İnanılmaz derecede geri
kaldığımız açıkça ortada görünüyor.
Katma
değerli ürün üretimi yolunda bir diğer önemli konu da markalaşmak ya da daha
doğru deyişle marka değeri yaratmak. Dünya’da insanların markalara olan bakışı,
onları sevmesi, benimsemesi ekonomi ve işletme bilimini bambaşka bir yere
götürdü. Artık işletmelerin en nihai amacı karını maksimize etmek değil marka
değerini maksimize etmek oldu. Marka üretilen ürünlerin satılmasına büyük katkı
sağlıyor. Ama asıl katkısı ürünlerin yüksek fiyattan satılmasına kazandırdığı
faydadır. Bir kot pantolonun muhtelif bir yerine bir marka simgesi
yerleştirilmesi, o kot pantolonun değerini yüzlerce lira yukarı çekiyor.
Dünyada
söz sahibi olabilmek güçlü bir ülke olmaktan, güçlü bir ülke olmak da ekonomik
gelişmişlikten geçmektedir. Ekonominin gelişmesi ve sağlam bir yapıya kavuşması
üretimle, daha da önemlisi katma değerli üretimle mümkündür. Ülke olarak henüz bu
konularda çok yetersiz durumdayız. Ama Türkiye yapacağı ekonomik yenilikler ve
uygulayacağı çağdaş, bilimsel uygulamalarla katma değerli ürünleri üretme
yoluna er ya da geç girecektir.