TÜRKİYE’DE
ENFLASYONUN DÜNÜ VE BUGÜNÜ
Ülkemizde
enflasyon olgusunun toplumun algısında nerede bulunduğunu, insanların enflasyon
kelimesini duyduğunda bile bir rahatsızlık hissetmesinden anlayabiliriz. Türkiye’de
ekonomi ile ilgilenen veya ilgilenmeyen ve de toplumun her kesiminden
vatandaşların gayet iyi bildiği ekonomik bir olgu olan enflasyon, ülke tarihine
bir geri dönüp bakıldığında en zor dönemlerin olmazsa olmazı olduğu kolaylıkla fark
edilmektedir. Belki biz genç arkadaşlar çok iyi bilmeyiz ama büyüklerimiz
enflasyonla pek çok kez sınandığından zihinlerinde enflasyondan derin izler
taşırlar.
İlk
olarak enflasyonun ne olduğunu tam olarak belirleyelim. Enflasyonun en genel ve
bilinen, kullanılan tanımı şudur: Fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artış
enflasyondur. Burada önemli olan iki noktadan bahsedebiliriz. Birincisi sadece
bir malın değil, birden çok malın içinde bulunduğu mal sepetinin fiyatının
artması enflasyonu oluşturur. Bir diğer nokta da fiyatların bir kereliğine
değil sürekli bir artış göstermesidir.
Peki,
enflasyonun normalden yüksek olmasının etkileri neler? Bu alanda ilk bahsedeceğim
konu enflasyonun sürekli ve dengesiz biçimde artmasının ülke açısından bir
karanlık oluşturması. Bu ortamda geleceğin tam olarak kestirilememesi uzun
vadeli plan yapılamamasına neden olarak yatırım ve üretim kararlarının
alınmasında olumsuz etki yapar. Ekonomide denge çok önemlidir. İstikrar ve
denge olmazsa ekonomi asla güçlenemez. Enflasyon o ülke ekonomisindeki
istikrara zarar veren bir olgudur. Enflasyonu yüksek ekonomilere kimse güven
duymaz ve ekonomiye katılmak ya da ekonomide kalmak istemez. Bir ülkede yüksek
enflasyonun en çok ezdiği kesim düşük gelirli halktır. Çünkü bu insanların
tasarrufları çok kısıtlıdır ve enflasyonun getirdiği fiyat artışları onları çok
zor durumda bırakır. Ülkemizde yaşanan da tam olarak buydu. Zengin ise
enflasyonist ortamda zaten çok olan tasarrufunu enflasyonun bir etkisi olan
yüksek faize yatırarak zenginliğine zenginlik katar. Sonuç olarak enflasyonun
bir etkisinin de zengin ile fakir arasındaki uçurumu arttırması diyebiliriz. Ayrıca
insanlar kendi ulusal paralarını kullanmayı bırakıp, daha güvenilir gördükleri
dövize yönelirler.
Türkiye
ilk olarak 1930’lu yıllarda enflasyonla tanışmış ve 2000’lerin başına kadar da
kurtulamamıştır. 70’ler, 80’ler, 90’lar ve hatta 2000’lerin başı enflasyonla
boğuşulan yıllardır. Ülkece ekonomimizi gerilere götüren enflasyon, her seferinde
başka nedenlere bağlanmış ama asıl nedenin akılcı bir ekonomi politikası
izlenmemesi olduğu çok sonra da olsa anlaşılabilmiştir. %30, %50 hatta %100’ü
aşan enflasyon oranları ekonomimizi, özellikle de dar gelirli kısmın hayatını
defalarca yerle bir etmiştir.
Enflasyonun
çok düşük olması, sıfır olması hatta negatif değerli olması da mümkündür. Peki enflasyonun
sıfır olması bir ekonomi için sağlık bir durum mudur? Eğer bir ekonomide
enflasyon sıfır olursa (şuan İngiltere’de olduğu gibi) bu ekonomik durgunluğa
yol açacağından iyi bir durum değildir. İnsanlar bu durumlarda fiyatların
yükselmeyeceğini bildikleri bir malı şimdiden almak istemezler. Bahsettiğim fiyatı
seneye de aynı olacak malı niye şimdiden alayım düşüncesidir. Ayrıca sıfır
enflasyonlu ülkede istihdam artışı sağlanamazsa doğal olarak ücretler artmaz ve
bu da insanların daha fazla tüketim yapmasının önüne geçer. Talep artmadığı
için malların fiyatı da artmaz. Bu durumda tüketim miktarının artmadığını fark
eden yatırımcılar yatırım kararlarını tekrar gözden geçirmek durumunda
kalabilirler.
Gelelim
enflasyonun ülkemizdeki bugünkü durumuna. Son açıklanan verilere göre enflasyon
yıllık bazda %8’den biraz yüksek seyretmekte. 2004 yılında tek hanelere inen
enflasyonun 2008 yılında tekrar %10’un biraz üzerine çıktığını görüyoruz. Tekrar
tek hanelere indikten sonra 2011’de yine %10’u aşarak daha sonraki yıllardan
günümüze kadar %7 ile %8 arasında bir değere sahip olmuş. Fakat bu enflasyon
oranlarının da ülkemiz için yüksek olduğunu, ekonomimizin sağlığı ve güçlü
yapıya kavuşması açısından şuanki seviyelerin yeterli olmadığını rahatlıkla
söyleyebiliriz. Ayrıca dünya geneline baktığımızda da enflasyonu yüksek ülkeler
arasından sıyrılmış olsak bile, henüz güçlü ekonomilerin düzeylerine de
yaklaşabilmiş değiliz. En aşağıya Vikipedi’den aldığım bir resmi ekledim bur
resimde dünyadaki ülkelerin enflasyon durumlarını görebilir ve Türkiye’nin
enflasyonu için bir fikir oluşturabilirsiniz.
Sonuç
olarak enflasyon bir ekonomi için iç ve dış dengeleri, büyümesi, gelir adaleti
konuları açısından büyük öneme sahiptir. Ülkece yanlış ekonomi politikaları,
akıldan ve bilimden uzak yönetimler nedeniyle ağır faturalar ödediğimiz o
felaket yılların geride kaldığını düşününce, bundan sonraki yönetimlerin
geçmişten bir ders çıkararak hareket edecekleri konusunda çok umutluyum.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder