İŞSİZLİĞİN NEDENLERİ, SONUÇLARI, ÇÖZÜM YOLLARI
İşsizlik
bir ekonomide işlerin yolunda gidip gitmediğini gösteren en önemli kriterlerden
biri durumundadır. Hem gelişmiş ülkelerin hem de gelişmekte olan ülkelerin
iyileştirmeye çaba sarf ettiği bir sorundur işsizlik. İşsizlik deyince
kastettiğimiz şey, o yılın cari ücretleriyle çalışmaya razı olan fakat iş
bulamayan kişilerdir. Dünya genelinde artan teknolojik gelişmeye bağlı olarak
değişen üretim yöntemleri insanların iş gücüne katılımlarını kısıtlamaktadır. Ayrıca
sürekli artan nüfusa istihdam oluşturmak da oldukça güç bir mesele olduğundan,
işsizlik hemen her ülke için sürekli üstünde durulan ya da kontrol altında
tutulan bir konudur.
İşsizliğin
nedenleri çeşitlidir. Gelişmiş ülkelerde daha çok talep yetersizliğinden
kaynaklanmakta, gelişen ülkelerde ise yeterli istihdam alanının olmamasından
ileri gelmektedir. Gelişmekte olan ülkeler ekonomik açıdan tarım ülkesi
olmaktan sanayi ülkesi olmaya geçerken işsizlik oranlarının artmaması çok
zordur. İşsizlik yaşanmaması için tarımdan sanayiye geçecek olan işgücü için
yeterli istihdam alanı açılması gerekmektedir ki bu da yeni sanayileşmekte olan
ülkeler için bir anda olabilecek bir durum değildir. Ayrıca kırdan kentlere
göçün hızlı bir şekilde artması da işsizliğin önemli nedenlerindendir. Ayrıca devletlerin
uyguladığı yanlış istihdam politikaları günümüzde işsizliğin en önemli
nedenlerinden biri sayılmaktadır. Gelişen teknoloji de üretim sistemlerini
kökten değiştirerek, üretimin daha az emeğe ihtiyaç duymasına neden olmuş ve bu
da işsizliği arttıran sebeplerden biri haline gelmiştir.
İşsizlik
hem bireysel hem de toplumsal bir takım sonuçlar doğurur. Bireysel sonuçlarının
en önemlilerini kişinin psikolojik açıdan rahatsız hissetmesi, özgüven kaybı,
ailesine karşı olan sorumluluğunu yerine getirememenin verdiği huzursuzluk şeklinde
sıralayabiliriz. Toplumsal sonuçlar ise bireyin üstündeki negatif etkilerinden
dolayı tahmin edilebileceği üzere kötüdür. Toplumda sigara, alkol, uyuşturucu
gibi zararlı bağımlılıkların artması ile işsizlik arasında bir ilişki olduğunu
gösteren pek çok aştırma vardır. Ayrıca işsizlik oranı yüksek toplumlarda suç
işleme ve intihar gibi davranış bozukluklarının görülme oranı da yüksek
seyretmektedir. İşsizliğin iktisadi sonuçları ise ülke ekonomisinin büyümesine
engel olmasıdır. İşsizlik bir ekonomide sahip olunan kaynakların bir kısmının
atıl tutulması anlamına gelmekte ve bu da üretimin olabileceğinden daha düşük
gerçekleşmesine neden olmaktadır. Böyle olunca ülkedeki yaşam standartları da
yeterli seviyeye getirilememektedir.
Türkiye
açısından işsizliğe bakacak olursak özellikle 1980 sonrasında ekonomimizin en önemli
yaralarından biri olduğunu görürüz. Şuanda %11 civarında olan işsizlik oranı
ülkemiz için son derece olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bu oran 3 milyondan
fazla işsiz olduğu anlamına gelmektedir. Komşumuz Yunanistan ve bazı Avrupa
ülkeleri, Ortadoğu ve Afrika ülkeleri dünyada işsizlik oranının yüksek olduğu
yerler durumundadır.
İşsizliği
ortadan kaldırmak yolunda atılabilecek en önemli adım istihdam yaratılmasıdır. Bunu
da yatırımların artmasına uygun bir alan oluşturmak yoluyla yapabilmek
mümkündür. İşsizlikle mücadelede yeni iş sahalarının açılması ve eğitim
sisteminin doğru şekilde iş hayatına yönelik yeniden düzenlenmesi büyük önem
arz etmektedir. Ayrıca kırdan kente göçün önlenmesi de işsizlik oranlarını
düşürmeye yönelik atılacak bir adım olabilir.
Sonuç
olarak işsizlik bir ülkede bireyi, toplumu ve ekonomiyi önemli ölçüde kötü
etkileyen bir sorundur. Bu sorunun üstesinden yalnızca doğru politikalar izlemek
yoluyla kurtulabilirsiniz. İşsizliğin %30’ları aştığı ülkelerin yanında %1’ler
ya da %3’ler seviyesinde tutabilen ülkeler de mevcut. Bizim gibi gelişmekte
olan ülkelerin başını daha çok ağrıtan bu sorun olan işsizlik doğru hamlelerle
büyük ölçüde yok edilebilmektedir.
Merhaba, iktisadi.org'a yazar olarak bekleriz, iyi çalışmalar.
YanıtlaSil