Belli başlı aşırı hava olaylarını küresel ısınmaya bağlamak
zordur ve iklim değişikliğine inanmayanların en temel argümanı da budur.
Son birkaç hafta içinde dünya genelinde tropik fırtınalar
halkları yıkıma uğrattı. Harvey Kasırgası Teksas’ta büyük ziyana yol açtı,
evleri ve hayatları yerle bir etti. Hato Tayfunu benzer yıkımları Çin’in
güneyinde ve Hong Kong’da gerçekleştirdi.
Bu aşırı hava olaylarının gerçekleşmesinde insanların kısmen
de olsa sorumluluğu bulunduğuna dair argümanlar bulunuyor. Bu konuda problem
ise somut, elle tutulur kanıtların elde edilememesi.
Şunu bildiğimizden eminiz ki iklim değişikliği fırtınalara
ve sellere sebep oluyor ve bu olaylar yıkıcı sonuçlar doğuruyor.
Karbon
Emisyonlarındaki Ani Artış
NASA tarafından sunulan bu tablo son 400.000 yılda
atmosferik karbondioksit seviyesini gözler önüne seriyor.
20. Yüzyılda nüfus yükselişi ve ağır sanayinin gelişimi
şeklinde ortaya çıkan insan aktivitelerindeki artışı karbon emisyonlarının
çoğalması takip etmiştir.
Karbondioksidin ısı tutucu doğası bir ısıtma etkisi
yaratmıştır. Bu durum kuraklıklar, seller, orman yangınları ve fırtınalara gibi
doğal afetlerin sayısındaki ani artışların olduğu döneme tesadüf etmiştir.
Karbondioksidi
En Çok Bu Ülkeler Salıyor
Çin’in ve ABD’nin en büyük karbon emisyonuna neden olan
ülkeler olduğunu duymak pek sürpriz olmayacaktır. Bu iki ülke nüfus, sanayi ve
araba sayısı büyüklüklerinde de başı çekiyor.
Doğal Afetlerden
En Çok Çeken Ülkeler Aynı
Şaşırtıcı şekilde en fazla karbon salınımı yapan ülkeler
aynı şekilde hidrolojik, meteorolojik ve iklimsel felaketleri de en çok
deneyimleyen ülkeler olarak karşımıza çıkıyor.
Birleşmiş Milletler Felaket Risklerini Azaltma Ofisi’ne
(UNISDR) göre Çin, ABD ve Hindistan aşırı hava olaylarından en kötü etkilenen
ülkeler arasında yer alıyor.
Şimdiye
Kadar Olduğundan Daha Fazla Sel
Atmosfer ısındıkça çok daha fazla nemi absorbe eder. Bu her
1 santigrat derecelik artış için %7’lik bir nem oranına tekabül etmektedir.
Bunun sonucu daha ağır sellerdir.
Daha yüksek deniz seviyesi daha büyük fırtınalara sebep
olmaktadır ve bunların bazıları Teksas ve Çin’in güneyinde olduğu gibi
yıkımlara yol açmaktadır.
Karbon emisyonlarındaki artış ile hidrolojik felaketlerdin
sayısındaki yükseliş arasındaki bu denk geliş tesadüfi olamaz.
Facianın
Maliyeti
2050 yılına kadar, sellerin sahil kentlerinde yıllık 1
trilyon dolar maliyet yaratabileceği tahmin ediliyor.
Ek olarak darbelere göğüs germesi gereken kasaba ve kentlerin
ABD ve Çin’dekilerin olması bekleniyor.
* Bu yazı World Economic Forum (WEF) internet sitesinde yayınlanan bir metnin çevirisidir. Yazını orijinali buradadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder