Bir
ekonomide çalışmak isteyip de insanların iş bulamamasına işsizlik denir. Diğer
bir ifadeyle istihdam sağlanamama da diyebiliriz. Şimdi gelelim işsizlik oranı
nedir sorusuna. İşsizlik oranı; çalışmak isteyen insanların toplam iş gücündeki payını
ifade eder. Matematiksel bir ifade ile anlatmak istersek:
İşsizlik
Oranı = (İşsiz Sayısı / İş Gücü) *100
Temel bilmemiz
gereken şeyleri öğrendik, sırada yorumlamak var. İşsizlik gelişmekte olan ve
gelişmiş ülkelerde fazlaca görülmektedir. Bildiğimiz üzere ülkemizde de işsiz
sayımız yeterince fazla ve doğurduğu sorunlar da epeyce büyüktür. İşsiz kalan
kişilerin üzerinde oluşan ekonomik ve psikolojik etkiler kişinin çevresine de
yansıyarak daha büyük sonuçlar doğurur. Bu sonuçlar doğrultusunda ekonomi
politikalarının ve hükümetin tam istihdam sağlaması hedefi önemlidir. Aksi
takdirde işsizlik oranı daha fazla artacak gibi gözüküyor. Yüksek oranlı işsizlik ile mücadele eden Türkiye’nin özellikle son
dönemlerde işsizlere ve işgücü piyasasına yeni dahil olan genç işsizlere
istihdam olanağı sağlayamadığı kabul edilmektedir. Bu doğrultuda işsizlik
oranlarında bir azalma olmadı, aksine daha da arttığını görmekteyiz. İçinde
bulunduğumuz bu yılda işsizlik oranları açıklandıkça büyüklerimizin deyimiyle
yüreklerimiz ağzımıza geldi. Dur durak bilmeyen bu yükselmede aklımıza ilk
gelen şey; ‘Yeni mezunlar iş bulabilecek mi ?’. Böyle devam ederse çok zor
gözüküyor. Bu yılki işsizlik oranlarına baktığımız her açıklanan oran adeta
bir diğeri ile yarışıyor. Genç nüfusta işsizlik oranı %20’ye dayandı ,
yani bu demek oluyor ki 5 gençten biri işsiz. Eylül 2016'daki işsizlik oranına bakacak olursak %11.3 olarak gerçekleşti. Artık oranları biraz kanıksamış olucağız ki bu
oran çok yüksek olmasına rağmen çoğu ekonomi yazarlarını sevindirdi . Çünkü son
bir yıldaki oranlara baktığımız her ay gelen oran bir diğerinden yüksek
seyretmekteydi. Ama eylülde gelen 11.3 bir diğeriyle aynı geldi ve bu ekonomi
de işsizlik oranı ile ilgili olumlu sonuçlar doğurdu. Ama geçmiş yılların eylül ayı ile
karşılaştıracak olduğumuzda en yüksek ikinci eylül ayı 2016’da gelmiştir. Bir
diğer oran ise 2009’da gelmişti. 2016’nın oranını 2009 ile karşılaştırmak doğru
olmaz çünkü 2009 küresel kriz yaşanan bir yıldı. Onunla karşılaştırmamız
sağlıksız olur. 2007-2015 yılları eylül ayı kıyaslamasına bakıyoruz. Tabi 2009
yılını bu kıyaslamanın içine koymadan ortalama işsizlik oranı yüzde 9.5 olarak
gerçekleşiyor. 2016 yılı eylül ayı oranı
ise 11.3 ne kadar yüksek olduğunu ve ne kadar tehlike çağrıştırdığını daha çok anlamışsınızdır diye umuyorum.
Peki bu kadar sorunun bir çözümü yok mu diyeceksiniz ,
evet var ama küreselleşme ve ekonomik
sorunlar nedeniyle işsizliğin çözümü gün geçtikçe zorlaşmakta olduğunu
görüyoruz. Oysa pek çok ülkenin aksine çok fazla genç nüfusa sahibiz. Bir an
önce buna dur demeli ve daha çok geç olmadan önlemini almalıyız. İşsizlikle
mücadele, hükümetin üzerinde duracağı ilk politika olmalıdır ve bu doğrultuda
hareket etmelidir.
Bu yazı Uşak Üniversitesi Bankacılık ve Finans Bölümü 3. sınıf öğrencisi İnci Altındağ tarafından kaleme alınmıştır.
incialtındag23@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder