Söz konusu
makalenin analiz esaslı özeti çıkarılırken yazarın oluşturduğu plana sadık
kalınmıştır. Makale planı aşağıdaki gibidir:
Giriş
1.
Beşeri
Sermaye: Kavram ve Teorik Çerçeve
1.1
Beşeri
Sermaye Tanımı
1.2
Teorik
Çerçeve
2.
Beşeri
Kalkınma Endeksi
3.
Beşeri
Sermaye ve Ekonomik Kalkınma İlişkisi
4.
Türkiye’de
Beşeri Sermaye ve Ekonomik Kalkınma
5.
Model
ve Veri Seti
5.1
Ampirik
Model ve Veri Kaynakları
5.2
Model
Sonuçları
Sonuç
Kaynakça
Giriş
Beşeri sermaye en kısa şekilde
emeğin sahip olduğu bilgi ve beceriler şeklinde tanımlanabilir. Beşeri
sermayenin oluşumunda tecrübe, bilgi ve eğitim temelde yer alan kavramlardır.
Modern dünyada ekonomik kalkınma paritelerinden fiziksel sermayenin yerini
beşeri sermayeye bıraktığı görülmektedir. Klasik büyüme teorilerinde beşeri
sermaye ve teknoloji gerekli değeri görememiştir. Klasik iktisatçılar büyümeyi
tasarruflarda ve fiziksel sermayedeki artışın bir sonucu olarak görmüşler,
teknolojik gelişmeleri dışsal bir olgu olarak kabul ettiklerinden modellerine dâhil
etmemişlerdir. Geleneksel iktisatçılara zıt olarak içsel büyüme teorileri
teknolojik gelişmeleri büyümenin önemli bir etkeni olarak kabul etmişlerdir.
Teknolojinin üretim safhasında yarattığı verim artışı içsel büyüme
teorisyenlerinin gözünden kaçmamıştır. Teknoloji ise bir ülkenin beşeri
sermayesi hakkında bilgi veren önemli bir ölçüttür. Zira nitelikli iş gücü
teknolojik yeniliklere daha kolay ulaşır ve onu daha kolay benimser. Beşeri
sermayenin yüksek olduğu toplumlarda verimlilik daha yüksektir ve bu da büyümeyi
pozitif yönde etkiler. Günümüzde beşeri sermayenin ekonomik büyümeyi etkileme
derecesinin yüksek olduğu çalışmalarla kanıtlanmıştır. Bu çalışmada beşeri
sermaye ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki yatay kesit veri analizi yöntemi
ile AB ülkeleri özelinde ele alınacaktır. 2012 yılı verilerinin kullanılacağı
çalışmada beşeri sermayenin ekonomik büyümeye etkisi ampirik olarak
incelenecektir.
1. Beşeri
Sermaye: Kavram ve Teorik Çerçeve
1.1 Beşeri
Sermayenin Tanımı
Beşeri
sermaye üretime katılmış olan işgücüne at olan bilgi, beceri, tecrübe ve
dinamizm gibi pozitif değerlerin tümüdür. Sonradan kazandırılan bu değerler
üretim sürecinde verimlilik sağlar. Ayrıca yeni teknolojik gelişmelerin
kapısını açar. Böylece ülke ekonomisinin büyümesine pozitif katkı sunar. Bartolo’ya
göre beşeri sermaye kişilerin gelir üretebilme yeteneğidir. Becker için ise
beşeri sermaye eğitim ve sağlık harcamaları sonucu oluşur. Becker fiziki
sermayenin insandan ayrılabileceğini fakat beşeri sermayenin ait olduğu
insandan ayrılamayacağını belirtmiştir. Beşeri sermayeyi belirleyen en önemli
faktör eğitim ve sağlık harcamaları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla
birlikte sosyal sermaye de beşeri sermayenin oluşumunda oldukça etkilidir.
Sosyal sermaye beşeri sermayenin verimliliğini arttıran bir unsurdur. Öte
yandan gelişmiş ülkelerin kalkınması incelendiğinde beşeri sermayenin büyük bir
payı olduğu dikkat çekicidir.
1.2 Teorik
Çerçeve
Klasik
iktisadi düşüncede sermaye kavramı daha çok makine, teçhizat gibi fiziki
anlamda kullanılagelmiştir. İnsanı bir sermaye faktörü olarak görmek, insan
onurunu zedeleyici bir üslup olarak görüldüğünden bu daha sonraları
gerçekleşmiştir. Beşeri sermaye konusunda öncü çalışmaların sahibi Marshall,
Smith ve Mill olmasına rağmen bu iktisatçıların çalışmaları modern beşeri
sermaye çalışmalarına etkide bulunamamıştır. Marshall’a göre beşeri sermaye bir
piyasaya sahip olmadığından ve net biçimde ölçülemediğinden iktisada konu
olmamalıdır. Marshall’ın bu düşünce yapısı beşeri sermaye çalışmalarının
gecikmesine neden olmuştur. Becker, Denison ve Shultz gibi iktisatçılar ABD
nazarında beşeri sermaye ile ilgili çalışmalar yapmışlardır. Bu çalışmalar
eğitimin iş gücü üzerindeki verimlilik arttırıcı etkisinden bahsetmiştir. Bu
sayede beşeri sermaye ekonomik büyüme konusunda literatüre dâhil edilmiştir. 1980’li
yıllarda bilgi ve teknoloji ağırlıklı üretim ön plana çıktığında beşeri sermaye
önemini arttırmıştır. Lucas ve Rebelo çalışmalarında beşeri sermayeyi üretim
faktörlerinden biri olarak ele almışlardır. Beşeri sermayenin iktisadi bir
unsur olarak önemi gittikçe artmaktadır. 1980’li yıllardan itibaren
gerçekleştirilen içsel büyüme teorileri beşeri sermayeyi ekonomik kalkınmanın
itici bir gücü olarak görmektedir. Beşeri sermeyenin ekonomik büyümeyi nasıl
etkilediği konusunda çok sayıda çalışma vardır. Bunların birçoğu beşeri
sermayenin ekonomik büyümeyi pozitif yönde etkilediğini göstermiştir.
2. Beşeri
Kalkınma Endeksi
Ekonomik
kalkınma her ne kadar milli gelir ile ölçülmeye çalışılsa da bu günümüzde
yeterli görülmemektedir. Kalkınmışlık seviyesi incelendiğinde sadece milli
geliri dikkate almak pek çok şeyi göz ardı etmek anlamına gelmektedir. Milli
gelirinin yüksek olması söz konusu ülkeyi kalkınmış bir ülke yapmaya yetmez.
Milli gelirin yanında iktisadi faydanın dağılımı, yoksulluk, yetersiz beslenme,
okur-yazar oranı gibi sosyal faktörler de kalkınmışlık düzeyini hesaplarken göz
önüne alınması gereken etmenlerdendir. Bu doğrultuda Birleşmiş Milletler
Kalkınma Programı (UNDP) 1990 yılında Beşeri Sermaye Endeksi adlı ölçütü
geliştirmiştir. Ülkelerin zaman içindeki sosyo-ekonomik gelişimlerini ölçen
endeks hükümetlere uygulamaları gereken politikalar hakkında yardımcı olabilmektedir.
Beşeri Kalkınma Endeksi gelir, eğitim, çevre kirliliği, elektrik hizmetlerine
ulaşım, ısınma için kullanılan yakıt türü gibi insani gelişmeyi ölçmek için
kullanılan göstergeleri kullanmaktadır. Beşeri Sermaye Endeksi eğitim, sağlık
ve gelir açısından üç bileşik ölçüt sunmaktadır. Beşeri Kalkınma Endeksinin en
temel ögelerinde biri yaşam beklentisinin uzunluğudur. Yaşam beklentisi
toplumda değişik gruplar için hesaplanabilmektedir. Fakat bu konu ile ilgili
elde edilen bilgilerin niteliği çok iyi değildir. Diğer önemli Beşeri Kalkınma
Endeksi unsuru eğitimdir. Beklenen okullaşma yılı ve ortalama okullaşma yılı
eğitim unsurunun belirleyicileridir. Eğitimde başarı yakalanabilinmesi için
farklı grupları ayrı ayrı değerlendirmek daha avantajlıdır. Örneğin kadın ve
erkeklerin farklı hesaplanması iki grup arasındaki eşitsizliğin görülmesi
açısından faydalı olabilir. Bir diğer ana unsur ise gelirdir. Gelirler
karşılaştırılırken satın alma gücü paritesinin kullanılması önemlidir. Beşeri
Kalkınma Endeksi sıfır ile bir arasında bir değer almaktadır ve bire yaklaşan
ülkeler kalkınmış ülkeler sınıfına girmektedirler.
3. Beşeri
Sermaye ve Ekonomik Kalkınma İlişkisi
Ekonomik
kalkınma gelirde yükseliş, eğitim ve sağlıkta iyiye gitme ve teknolojik gelişme
gibi faktörleri kapsar. Bu faktörlerden her biri ekonomik büyümeyi farklı
şiddetlerde etkilemektedir. Bu faktörlerin hepsinin ele alının ekonomik
kalkınmayı nasıl etkiledikleri hakkındaki çalışmalar büyüme iktisatçıları
arasında oldukça popülerdir. Ekonomik kalkınmanın fiziki boyutu kadar
niteliksel anlamının da önem kazandığı bir gerçektir. İnsanın yetenekleri,
eğitim seviyesi gibi unsurlar yenilik ve inovasyon olgularını güçlü hale
getirmektedir. 1960’larda ortaya çıkan beşeri sermaye günümüzde ekonomik
kalkınmanım itici gücü kabul edilmektedir. Romer ve Lucas önderliğinde içsel
büyüme teorileri teknolojiyi dışsal bir faktör olarak görmemiştir. Bu da beşeri
sermayeye atfettikleri değeri ortaya koymaktadır. Büyüme teorileri ülkeler
arası büyüme farklılıklarını bilgi birikimi ve beşeri sermaye birikimi
farklılıklarına bağlamaktadır. Bilgi birikimi yaparak öğrenme ve AR-GE
yatırımlarının bir sonucudur. Beşeri sermaye unsuru ayrı bir üretim faktör gibi
kabul edilmeye başlanmıştır. Teknolojinin verimliliğini
arttıran beşeri sermaye ekonomik kalkınmaya olumlu etki eden bir faktördür.
Hükümetlerin eğitim ve teknolojik altyapıya yaptıkları yatırım ülkelerin beşeri
sermayelerinin arttırıcı bir etkiye sahiptir. Rebelo da beşeri sermaye
konusunun üzerine oldukça eğilmiş ve beşeri sermayenin arttığı ülkelerde
ekonomik büyümenin daha kolay gerçekleştiğini saptamıştır. Beşeri sermayenin
yeni teknolojilerin elde edilmesinde ve benimsenmesindeki rolü ile ekonomik
büyümeyi geliştirici etkisinin olduğu Romer, Grossman, Helpman gibi
iktisatçılar tarafından oraya konmuştur. ABD, İngiltere, Japonya gibi ülkelerin
kalkınma süreçlerine bakıldığında beşeri sermayenin rolü göze çarpmaktadır.
Ayrıca hızlı bir kalkınma içine giren Güney Kore ve Tayvan gibi ülkeler de bu
başarılarını beşeri sermayeye borçludurlar. Eğitime yaptıkları yatırım ile
kalkınmışlıklarını hızlandıran bu ülkeler içim beşeri sermaye gelişimin
şartlarından biridir. Öte yandan petrol zengini ülkeler kalkınmanın sadece
gelirle olamadığını göstermesi açısından iyi örneklerdir. Bu ülkeler sadece
fiziki sermaye ile kalkınma olmadığının göstergesi durumundadırlar.
4. Türkiye’de
Beşeri Sermaye ve Kalkınma İlişkisi
Ekonomik
kalkınma sadece nicel değil niteliksel değişiklikleri de barındırmaktadır.
Tarımın payının düşüp sanayinin payının artması nitel bir göstergedir.
Kalkınmanın amacını ise halkın uzun ve sağlıklı bir yaşam sürebilmesi için
gerekli ortamın sağlanması olarak tanımlamak mümkündür. Türkiye’nin ekonomik
kalkınmışlık konusundaki en büyük eksiği olarak eğitim göze çarpmaktadır. İleri
teknolojiye hâkim olan ve yüksek katma değerli ürünler üreten bir sisteme geçebilmek
eğitim ile olmaktadır. Türkiye’nin eğitim konusunda yetersiz olduğu kendi
sınıfındaki ülkelerle karşılaştırıldığı zaman gün yüzüne çıkmaktadır. Birleşmiş
Milletler tarafından hazırlanan beşeri kalınma göstergelerine bakıldığı zaman
Türkiye’nin beşeri kalkınma endeksinin yıllar boyunca artış içine girmiş
olduğunu görüyoruz.
5. Model
ve Veri Seti
Ekonomik
büyüme ile beşeri sermaye arasındaki ilişkiyi yatay kesit veri analizi
yöntemini kullanarak ortaya koymak amacındaki bu makale örnek olarak AB
ülkelerini seçmiştir Modelde 2012 verileri kullanılacaktır.
5.1 Ampirik
Model ve Veri Kaynakları
Modelde
doğumda yaşam beklentisi, beklenen okullaşma yılı ve ortalama okullaşma yılı
açıklayıcı değişken olarak bulunmaktadırlar. Ekonomik büyüme ise bağımlı
değişken durumundadır. Ekonomik büyüme göstergesi olarak kişi başı milli gelir
düzeyine ilişkin veriler Dünya Bankası internet sitesinden alınmıştır. Diğer
bilgiler UNDP’ye ait internet sitesinden temin edilmiştir.
5.2 Model
Sonuçları
Yatay
kesit yönteminde sıklıkla karşılaşılan değişen varyans sorunu “white
heteroskedasticity-consistent standart errorss & covariance” yaklaşımı
kullanılarak bertaraf edilmiştir. En Küçük Kareler yöntemi ile tahmin edilen
sonuçlar oldukça düşük bir p değeri ile elde edilmiş bu da modelin ne denli
anlamlı olduğunu göstermektedir. Doğumda beklenen yaşam süresinin %1 anlamlılık
düzeyinde istatiksel olarak anlamlı ve pozitif bir ilişkisinin ekonomik
büyümeyle aralarında var olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca %5 anlamlılık
derecesinde beklenen okullaşma yılı ile ekonomik büyüme arasında yine pozitif
ve anlamlı bir ilişki olduğu ortaya konmuştur. Son bağımsız değişken olan
ortalama okullaşma yılı ile ekonomik büyüme arasında ise %10 anlamlılık
derecesinde anlamlı ve pozitif bir ilişki olduğu tahmin edilmiştir. Sonuç
olarak beşeri sermaye ile ekonomik büyüme arasında pozitif bir ilişkinin olduğu
bulgusuna varılmıştır.
Sonuç
Neoklasik
ve içsel büyüme teorileri çerçevesinde geliştirilen beşeri sermaye yaklaşımı
ekonomik büyümeye itici bir güç olarak destek vermektedir. Gelişmekte olan ülkeler
için beşeri sermayenin önemi daha da artmaktadır. Bu ülkelerin kalkınmış
ülkeler sınıfına dahil olabilmeleri beşeri sermayelerini arttırabilmelerine
bağlıdır. Teknolojiyi verimli kullanan beşeri sermaye sayesinde ülkeler
kalkınmalarını hızlandırmaktadırlar. Bu çalışmada beşeri sermaye ile ekonomik
büyüme arasıdaki ilişki incelenmiş ve bu iki olgu arasında pozitif yönlü bir
ilişki olduğu ortaya konmuştur.
Güzel bir özetleme olmuş, tebrik ederiz. 1998 tarihinde yayınlanan kitabımızda konuyu ele almıştık v görüşlerimiz doğal olarak benzer bir çerçevede buluşuyor. Ayrıca gecen yıl bir çalışmamızda da konuyu tartışmıştık. Basarılı calısmalar temennisiyle paylaşmak istedim... https://www.intechopen.com/books/research-and-development-evolving-trends-and-practices-towards-human-institutional-and-economic-sectors-growth/human-development-and-research-development-extension-relationships
YanıtlaSilİlgi kitap Baki Kitabevi tarafından yayınlanmıştı: https://kitapx.com/tarimsal-yayim-ve-haberlesme
YanıtlaSilKatkınız için teşekkür ederim hocam. Başarılarınızın devamını dilerim.
YanıtlaSil