In English

22 Haziran 2015 Pazartesi

TÜRKİYE’NİN DÜNYADAKİ EKONOMİK YERİ

TÜRKİYE’NİN DÜNYADAKİ EKONOMİK YERİ

                Ülkemiz cennetin dünyadaki karşılığı gibi. Her köşesi kendine has bir güzellik taşıyor. Tarihiyle, kültürüyle Türkiye dünyada çok az sayıda ülke ile kıyaslanabilir. Dünyanın en stratejik konumu ve en bereketli topraklarına sahibiz. Bunları kimse tartışamaz. Peki, ekonomik açıdan dünyanın neresindeyiz? Artık dünya ekonomi merkezli bir yapıya bürünmektedir. Halklar arttık hükümetleri ekonomik performansına göre seçmekte ve onları görevden almaktadır. Günümüz dünyasında refahın, huzurun, sağlığın ve mutluluğun yolu ekonomiden geçiyor. Güçlü devletler bu güçlerini ekonomilerine borçludur. Ekonomisini güçlü hale getiren bu ülkeler dünyayı yönetiyorlar. Bu doğrultuda kendi ekonomimizin durumunu bilmemizin ne kadar önemli olduğu apaçık ortaya çıkıyor.
                Öncelikle en genel perspektiften bakalım. Ülke ekonomileri gözden geçirilirken ilk bakılan veri genlikle gayri safi yurt içi hâsıladır. Kısaca GSYİH olarak ekonomi yazılarında karşımıza çıkıyor. Veriye girmeden önce ne anlama geldiğinden kısaca bahsedeyim. GSYİH bir ülkede bir zaman dilimi içerisinde üretilen her şeydir. Türkiye’nin 2013 GSYİH’sı 822 Milyar $ olarak hesaplanmış. Dünya ülkeleri bu veri ile sıralandığında Türkiye 17. sırada kendine yer bulabiliyor. Bu arada önemli bir detay var. Türkiye yaklaşık 60 yıldır en büyük 18 ekonomi içinde bulunuyor.  Fakat bu veriden daha belirleyici ve ülke insanının ekonomik düzeyi hakkında bilgi veren bir bilgi. O da kişi başına düşen GSYİH. Kişi başına düşen GSYİH, GSYİH’nın ülke nüfusuna bölünmesiyle buluyor. Türkiye için bu veri 10,404 $ çıkıyor. Kişi başı GSYİH sıralamasında ise durum pek iç açıcı görünmüyor. Ülkemiz bu alanda dünyada 62. sırada. Şunu da belirtmek gerekiyor ki Türkiye’nin kişi başı milli geliri beş yıldan daha fazla bir süredir ilerleyememekte. Ekonomide orta gelir tuzağı denen bu durum ülkemizin ekonomik açıdan uzun zamandır yerinde saydığının bir göstergesi.
                Bu işe bir de tarım açısından bakalım. Türkiye bir tarım ülkesi olarak bilinir. Verimli toprakları ve tarım geleneğiyle ülkemiz tarım potansiyeli en yüksek olan ülkeler içinde. Bizi ilgilendiren verilere bakacak olursak Türkiye’nin tarımsal gelirini 62 Milyar $ olarak görüyoruz. Bu açıdan Avrupa’da ilk sıradayız. Dünyanın geneline bakacak olursak ise 7. sıradayız. Tarım alanında dünyanın söz sahibi ülkelerinden biri olduğumuz aşikâr. Fakat tarımda potansiyelimizin çok altında olduğumuz otoritelerce vurgulanmaktadır. Yani Türkiye doğru politikalarla tarımsal üretimde daha yüksek seviyelere varabilecektir.
                Ekonominin bir diğer göstergesi sanayi üretimi ve sanayileşme düzeyidir. Sanayileşme ekonomik gelişmişlik için olmazsa olmaz bir durumdur.  Genel olarak bakıldığında ülkemiz batı ülkelerinden sanayileşme anlamında geri kalmış gözükmekte. Asya ve Afrika ülkelerinden ise birkaç istisna dışında daha iyi görünüyoruz.
                Bir diğer gösterge finansal göstergelerdir. Bunu değerlendirmek için Borsa İstanbul’un performansına bakmamız gerekiyor. Borsa İstanbul 196 Milyar $ piyasa değerine sahip olup 416 şirketi bünyesinde barındırmaktadır. Bu verilerden piyasa değeri açısından 57 dünya borsası içinden 37, işlem hacmi bakımından ise 22. Sırada bulunan Borsa İstanbul’un zamanla daha güçlü hale gelmesi için çalışılmaktadır.

                Bütün bu verilerin rehberliğinde ülkemizin ekonomik açıdan dünyada hangi konumda olduğuna dair bir fikrimiz oluşmuş oldu. Görüldüğü üzere Türkiye potansiyelinin çok altında bir durumda bulunuyor. Ekonomimizin daha üst sıralara tırmanması için bazı reformlar ve politika değişiklikleri yapılması kaçınılmaz görünüyor. Ülke insanının mutluluğu, refahı ve yaşam kalitesi bu değişikliklerin yapılmasına bağlı diyebiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder