In English

19 Haziran 2015 Cuma

PARA BUGÜNKÜ İŞLEVİNİ NASIL KAZANDI?

PARA BUGÜNKÜ İŞLEVİNİ NASIL KAZANDI?
                Para dediğimiz kâğıt parçaları ve küçük, yuvarlak metaller bugün günlük yaşantımızın olmazsa olmazı. Hayatımızı bu küçük araçlarla devam ettiriyoruz dersek belki biraz abartmış oluruz ama kesinlikle yalan söylemiş olmayız. Son yıllarda bankaların büyük başarısı sayesinde artan kredi ve banka kartları sayesinde kullanımı azalmış olsa da paranın işlevinden bir şey eksilmiş değil.  Paranın ederinden daha fazla değer gördüğü, insanların onu kendinden, sevdiklerinden öteye koyduğu da bir gerçek fakat hatırlatmalıyım ki para da bir insan icadıdır ve paranın olmadığı bir dönem de vardır.
                Daha önce Sümerler ve Mısırlılar tarafından benzeri şekilde kullanımı bulunsa da para, milattan önce 7. yüzyılda medeniyetler beşiği Anadolu’muzun batısında hüküm süren Lidyalılar tarafından insanlığa hediye edilmiştir. Peki, daha önce bu insanlar bir şey alıp satarken ne yapıyorlardı? Hepimizin aklına ilk gelen şey takas yoluyla bu işlerini hallettikleridir sanırım. Evet paradan önce insanlar bir malı satın alırken karşılık olarak ellerindeki başka bir malı veriyorlardı. Bu uygulamanın artılarını ve eksilerini karşılaştıracak olursak kuşkusuz eksileri çok daha uzun kalacaktır. Bir kere değer biçmek için bir ortak bir birim olmadığı için her malın onlarca belki yüzlerce fiyatı bulunmaktaydı. Bu ticaretin gelişmesi için çok büyük bir engeldir. Örneğin 10 tane elma 8 tane armut ya da bir küp pekmez ya da bir çuval pamuk değerindeydi ve doğal olarak bu fiyatlar bölgeden bölgeye değişmekteydi. Takas usulünün bir diğer zorluğu alıcı ve satıcı tarafın ihtiyaçlarının örtüşmesi gerektiğiydi. Mesela elma satan kişinin armuda, armut satan kişinin de elmaya ihtiyaç duyması lazımdı ki 10 elma ile 8 armut takas edilsin. Böyle bir ortamda doğal olarak ticaret gelişememiş ve insanlık zenginleşememiştir.
                Bu dönemden sonra insanlar yaşadıkları bölgelere göre bazı nesneleri mübadele aracı olarak kullanmaya başlamışlar ve bugünkü anlamıyla para olgusuna biraz daha yaklaşmışlar. Bazı yerlerde deniz kabuğu, bazı yerlerde buğday gibi nesneler alışverişe aracılık etmiştir. Bunlar paranın dört önemli işlevlerinden biri olan mübadele aracı olma özelliğini gösteren tarihteki ilk nesnelerdir.
                İnsanlar daha sonra bu tür farklı nesneler yerine para olarak altın ve gümüş madenlerini kullanmaya başladılar. Farklı boyutlarda kestirilen altın ve gümüş sikkeler günlük alışverişlerde mübadele aracı olarak kullanılıyor ve de ihtiyaçtan fazlası biriktiriliyordu. Bu da paranın değer biriktirme aracı işlevini kazanmasını sağladı. Tarihte bu metallerden sadece altının para olarak kullanıldığı da oldu hem gümüşün hem altının kullanıldığı dönemler de oldu. İnsanlık uzun bir süre de para olarak altın ve gümüşü kullanarak idare etti. Elbette bu sistemin de eksik yanları, zayıf yönleri vardı ama günümüzdeki paraya gittikçe yaklaşılıyordu.
                Günümüzde hepimizin elinde, cüzdanında olan para, diğer adıyla itibari para, ilk olarak bin altı yüzlü yıllarda İngiltere’de ortaya çıkmış ve bu sistemin temelleri orada atılmıştır. Banknot sisteminde devlet güvencesi esastır. Yani basılan banknotların üzerinde yazan değerde olduğu devlet tarafından güvence altına alınmıştır. Zaten maliyeti çok düşük olan bu kâğıt parçalarının değerinin çok üstünde malların alınıp satılmasında kullanılması başka türlü mümkün olamazdı. Günümüzde kullandığımız paralar devlet eliyle oluşturulup piyasaya sürülmektedir. Buna ekonomide para arzı denir. Para arzı yoluyla devlet ekonomiyi kontrolü altında tutar.

                Paranın iktisadi açıdan önemi şüphesiz çok büyüktür. Ekonomik aktivitelerin başrol oyuncusu olan para insanları, toplumları, ülkeleri, devletleri zenginleştiren ve fakirleştiren yegâne olgudur. İktisat tarihinde karşımıza çıkan, belli kesimleri yoksul ve zor durumda bırakan pek çok büyük krizin nedeni paradır. Bırakın tarihi şu günlerde bile ülkemizde Amerikan Merkez Bankası’nın faizleri arttırması halinde Türkiye’de bulunan doların Amerika’ya geri döneceği ve bunun sıcak paraya aşırı bağımlı hale gelen ülke ekonomisini ne kadar kötü etkileyeceği konuşuluyor. Paranın ekonomi ve hayat üzerindeki önemini anlamamızı sağlayacak binlerce örnek sayabiliriz. Ama çağımızda artık paraya sahip olmaktan öte bir mesele var. O da paranın nasıl kullanılacağı. Büyümenin, zenginleşmenin yolu paraya sahip olmaktan çok onu nasıl kullanacağını bilmekten geçiyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder