In English

8 Haziran 2016 Çarşamba

Kan Konuşmaz

           Destansı şiirleriyle bildiğimiz, sevdiğimiz memleket şairi Nazım Hikmet’in “Kan Konuşmaz” romanı oldukça eski tarihli bir baskıdan okudum. Umut Yayınları tarafından basılan elimdeki nüshanın basım yılı belirtilmemesine rağmen, sarı saman kağıdı ve arada bir geçen eski sözcüklerden basılalı çok zaman geçtiğini anlamak zor değil.
            Roman 1. Dünya Savaşı’nın henüz başlamadığı bir zamanla 1930’lu yılların başı arasında geçmekte. Başkahramanımız bir gözünü kaybetmiş, son derece açık fikirli, maddi durumu kötü olmasına rağmen yüreği ve zihniyeti oldukça zengin olan torna ustası Nuri Usta ve onun ailesi. Nuri Usta ve ailesinin başına gelen güzel şeyler de oluyor kimsenin yaşamak istemeyeceği beter olaylar da. Ama onlar daima birbirlerine sımsıkı bağlı halde aile kavramını, baba oğul ilişkisini okuyucuya yeniden öğretecek bir duruşla yaşıyorlar.

           Döneme ışık tutması bağlamında ise kitap dev bir eser. İstanbul’u Osmanlı’nın son dönemleri ve Cumhuriyet’in ilk yılları görmek, yaşamak isteyen mutlaka “Kan Konuşmaz” romanını okumalı. Ayrıca roman sizi Milli Mücadeleye de dâhil ediyor. Nazım Hikmet’in kelimelerle nasıl harikalar yarattığını, hisleri katıksızca nasıl dile getirebildiğini şiirlerin biliyordum. Bu romanıyla düz yazıda da şiirde olduğu gibi büyük bir üstat olduğunu, bir dünya yazarı olduğun ayırtına varmış oldum. Okunması şiddetle tavsiye edilir.